İçeriğe geç

Peygamber efendimiz nasıl şaka yapardı ?

Peygamber Efendimiz Nasıl Şaka Yapardı?

Şaka yapmak, insan ilişkilerinde bir yer edinmiş, toplumsal bağları kuvvetlendiren bir şeydir. Ama günümüzde şaka dediğimizde, çoğu zaman sınırları zorlayan, incitici, karikatürize edilmiş esprilerle karşılaşıyoruz. Hani şu, “yeri geldiğinde gülmek, yeri geldiğinde ağlamak” kavramının bir araya geldiği komik paylaşımlar var ya… O kadar çok çeşit var ki! Ama bir de Peygamber Efendimiz’in şaka anlayışı var. Gerçekten de merak ediyorum; “Peygamber Efendimiz şaka yapardı, ama nasıl yapardı?” diye sormadan edemiyorum. Çünkü çoğumuz, ‘şaka yapmak’ denilince, komik ama çoğu zaman yanlış, kaba ya da edebe aykırı bir şeyler düşlüyoruz. Oysa Peygamber Efendimiz’in şaka yapma şekli, belki de hepimizin alıştığı ‘şaka’ anlayışından çok farklıydı.

Peygamber Efendimiz’in Şaka Yapma Anlayışı: Güçlü Yönler

Öncelikle şunu kabul edelim: Peygamber Efendimiz’in şaka yapma tarzı, tam anlamıyla insanlık için örnek alınması gereken bir model. Çünkü şaka, gülme, neşelenme… Hepsi, insanın doğasında var. Bu da, insanın insanla olan ilişkisini en güzel şekilde yansıtır. Peygamber Efendimiz, şaka yaparken hiçbir zaman insanları aşağılamaz, küçümsemez ya da kimseyi rencide etmezdi. Şaka, bir tür iletişim aracıydı, ama kimseyi hedef almazdı.

Mesela, bir gün bir sahabe Peygamber Efendimiz’e gelerek, “Ya Resulallah, senin çok fazla konuştuğunda, bazen bizim için zorlayıcı oluyorsun,” diyor. Efendimiz de gülerek, “Hadi bakalım, biraz daha konuşayım o zaman,” şeklinde bir cevap veriyor. Bu tür espriler, hem ortamı yumuşatıyor hem de samimiyeti arttırıyor. Yani Efendimiz’in şaka yapma tarzı, insanları kırmaktan çok, onları birbirine yakınlaştırmayı amaçlıyordu.

Peygamber Efendimiz’in Şaka Yapma Anlayışı: Zayıf Yönler

Ama tabii ki her şeyin bir başka yüzü de var. Çünkü zamanın koşulları ve günümüzün toplumsal yapısı arasında büyük farklar var. Şaka anlayışımızın, ‘incitmeden, kırmadan’ yapılması gerektiği doğru olsa da, günümüzde böyle bir anlayışın çoğu zaman imkansız olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, Peygamber Efendimiz’in şaka yapma anlayışı tam olarak her döneme uyar mı?

Peygamber Efendimiz’in şaka yapma biçimi, bir anlamda çok daha ‘huzurlu’ ve ‘ideal’ bir toplum düzenine dayanıyordu. Ama günümüz dünyasında, bazen mizah, hiciv ve yer yer sert eleştirilerle daha fazla yer buluyor. Şaka yaparken, bazen biraz daha ‘sert’ olabiliyoruz. Yani, günümüzdeki mizah anlayışının sınırlarını tartışmak da bence gerekiyor. Peygamber Efendimiz’in şaka tarzı, modern dünyada bazen “çok yumuşak” kaçabilir. O yüzden, “Peki ya böyle bir yaklaşımı günümüzde denesek, acaba insanlar bu kadar rahat ve samimi kalabilir miydi?” sorusu aklımı kurcalıyor.

Şaka Yaparken Hangi Sınırlar Aşılmamalı?

Şimdi, Peygamber Efendimiz’in şaka yaparken gösterdiği o incelikli yaklaşımı bir kenara bırakırsak, günümüzde şaka yapma biçimimiz nasıl? Şaka yaparken sınırlarımızı nerede çizmeliyiz? Mesela, bazen şakalar, gerçekten insanları güldürmek için değil, onları daha da zor duruma sokmak için yapılabiliyor. Bir arkadaşına yapılan şaka, ondan sonra sosyal medyada yayınlanıyor, ve bir bakıyorsunuz, insanlar gülmek yerine tamamen “niye böyle şaka yapılır?” diye tartışıyorlar.

Peygamber Efendimiz’in şaka anlayışında, kimseyi incitmeden güldürme ve ilişkileri güçlendirme vardı. Bu anlayış, günümüzde fazlasıyla kaybolmuş durumda. Kimi zaman şaka, bir insanın öz saygısını zedelerken, diğer taraftan da “bunu hak etti” gibi bir yaklaşım da ortaya çıkabiliyor. O yüzden, “Peygamber Efendimiz’in şaka yapma biçimi, bu kadar pozitif ve kırıcı olmayan bir yaklaşım, gerçekten bugün hala geçerli olabilir mi?” sorusuna geri dönmek gerekiyor. Çünkü günümüz mizahı bazen ‘güldürmek’ yerine, ‘toplumsal mesaj vermek’ veya ‘eleştiri yapmak’ amacını güdüyor.

Peygamber Efendimiz ve Toplumsal Mizah: Öğreneceğimiz Bir Şey Var mı?

Sonuç olarak, Peygamber Efendimiz’in şaka yapma tarzı, aslında bir anlamda bize en temel insan ilişkilerinin özünü hatırlatıyor: Nezaket, anlayış ve insanları yüceltme. Günümüzde şaka, bazen fazla ciddiye alınabiliyor, bazen ise tamamen ciddiyetsizleşebiliyor. Ama şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, Peygamber Efendimiz’in şaka anlayışından çıkarılacak dersler var. İnsanlar arasında gerçek anlamda samimi bir bağ kurmak, kimseyi incitmeden insanları güldürmek… Belki de bu tür şakaları yeniden günümüze entegre etmenin zamanı gelmiştir. Ama bu tarz şakalar, sadece iyi niyetle yapılan, nefretten uzak ve gerçekten insanları birbirine yaklaştıran şakalardır.

O zaman şunu soralım: Gerçekten Peygamber Efendimiz’in şaka yapma anlayışını bugüne adapte edebilir miyiz? Bugün, bu kadar hızlı iletişimde, şaka yaparken ne kadar dikkatliyiz ve sınırlarımızı ne kadar koruyoruz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet casinobetexper yeni girişbets10