Neyle Haşr Olursan Onunla Neşr Olursun Ne Demek?
Ve Bu Deyimin Zayıf Yönleri Üzerine Cesur Bir Eleştiri
“Neyle haşr olursan onunla neşr olursun” – kulağa ne kadar derin bir anlam gibi geliyor, değil mi? Sanki bir özdeyiş, yaşamın özünü anlatıyor. Ama gerçekten öyle mi? Yoksa bu deyim, zamanla insanları kaygılarını, korkularını ve toplumun baskılarını bir kenara bırakmaya teşvik etmekten çok, onların bilincini şekillendiren bir tuzak mı? Gelin, bu deyimin altını kazıyalım ve “gerçekten” ne anlama geldiğini, neleri göz ardı ettiğini sorgulayalım.
Neyle Haşr Olursan Onunla Neşr Olursun: Bir Özdeyişin Karanlık Tarafı
İlk bakışta, “Neyle haşr olursan onunla neşr olursun” gibi bir cümle, oldukça derin bir anlam taşıyor gibi görünüyor. Hayatta neyle karşılaşırsanız, ona göre bir sonuca ulaşacağınız düşüncesini yansıtıyor. Yani, nasıl bir yolculuk yaparsanız, varacağınız yer de o yolda karşılaştığınız şeylere göre şekillenecek.
Ama buradaki eleştirilecek nokta şu: Bu deyim, insanların hayatlarındaki zorlukları ve başarısızlıkları çoğu zaman kendi eksikliklerine veya yanlış seçimlerine bağlamalarına neden olabilir. Kendi yaşamlarını ya da çevrelerini eleştirmek yerine, bu deyimle onları suçu daha çok kişisel eylemlerine ve seçimlerine yüklemeye itiyor. Örneğin, kötü bir iş ilişkisi kurmuşsanız, “neyinle haşr oluyorsan, onunla neşr olursun” diyen biri size aslında şu mesajı verebilir: “Kendi hatan, seninle bağlantılı bir şey.”
Ama hayatta bazen sistemsel sorunlar, dışsal etkenler ya da sadece talihsizlikler de var. Bu deyim, sanki her şeyin kişisel sorumluluğunuzda olduğu hissiyatını uyandırıyor. Peki, bu gerçekten doğru mu? Kimse dış dünyadaki kötü etkilerden tam anlamıyla bağımsız olabilir mi?
Eleştirinin Derinleşmesi: İnsanları Suçlamak Mı, Yoksa Anlamak Mı?
“Neyle haşr olursan onunla neşr olursun” cümlesine bir başka açıdan bakıldığında, yaşamda karşılaşılan olumsuzlukların daha da kötüleşmesine yol açabilecek bir düşünce biçimi ortaya çıkıyor. Bu deyim, insanları suçlama aracı haline gelebilir. “Kendi seçimlerinle burada oldun” diyen bir bakış açısı, bir kişiyi moralmen zayıflatmak ve toplumsal sorunları göz ardı etmekten başka ne işe yarar ki?
Örneğin, bir insan ekonomik zorluklar nedeniyle zor durumda kaldığında, “neyinle haşr olursan” dedikçe bu kişiye ekstra bir yük yüklemiş oluruz. Oysa o kişi, çok farklı dışsal sebeplerle bu duruma düşmüş olabilir. Ekonomik krizler, eğitim eksiklikleri, ailevi sıkıntılar gibi faktörler kişinin hayatını şekillendirirken, bu tür deyimler “Suçlu sensin” gibi bir mesaj verir. Kimse kötü durumda kalmak için kasıtlı olarak kararlar almaz, değil mi?
Neyle Haşr Olursan Onunla Neşr Olursun: Bir Düşünce Sarmalı mı?
Bununla birlikte, bu deyimin başka bir olumsuz yönü, düşünsel bir sarmala yol açmasıdır. Eğer her durumda, her şeyin yalnızca bizim seçimlerimizle belirlenmiş olduğu düşünülürse, insana hiçbir zaman dışsal faktörleri, şansı ya da hataları dikkate alması gerektiği hatırlatılmaz. “Neyle haşr olursan” ifadesi, adeta bize “her şeyin sorumluluğu sende” diyerek, kendi hayal kırıklıklarımızın yükünü tek başımıza taşımamızı bekler.
Bu durum, bazı insanlar için moral bozukluğu yaratabilir. Bütün yaşam boyunca her sorunun kendi hatalarından kaynaklandığını düşünmek, insanı daha da yalnızlaştırabilir. Örneğin, uzun süren bir işsizlik dönemi, yalnızca kişinin çabalarıyla ilgili değil, çevresel faktörlerle de ilintilidir. Bu tür deyimler, sorumluluk duygusunu arttırsa da, bazen üzerimizde baskı yaratıp bizi daha da çaresiz hale getirebilir.
Sonuç: Nesnel Gerçeklerle Uyumlu Olmak Mı, Sadece Kişisel Sorumlulukla Yüzleşmek Mi?
Neyle haşr olursan onunla neşr olursun deyiminin tartışmalı yanları kesinlikle yok değil. Gerçekten de, bir insan hayatında karşılaştığı şeylerin çoğunun sorumluluğunu taşımalı. Fakat burada önemli olan dengeyi kurmaktır. Bu deyim, bir noktada “her şey sizin elinizde” yaklaşımını benimseyebilirken, bazen dışsal faktörlerin de etkisi göz ardı edilmemelidir. Kimse talihsizlikten ve sistemsel hatalardan tamamen bağımsız değildir.
Öyleyse, şu soruları düşünelim:
Her şey gerçekten sadece bizim seçimlerimizle mi şekillenir?
Hayatımızdaki zorluklar, başarısızlıklar ve moral bozuklukları yalnızca kişisel hatalarımıza mı dayanır?
“Neyle haşr olursan, onunla neşr olursun” deyimi, insanları suçlu hissettirmekten başka ne işe yarar?
Bu konuyu tartışmak istemez misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum.